BASTONLU AMCA -köşede bucakta saklanmış yazılar- (NİHAT ALTINOK)
Bastonlu Amca
Yazar: NİHAT ALTINOK, ISBN: 978-605-72742-4-3, 240
sayfa, 13,5x21 cm.
Göbek adı Nejat,
baba adı Behçet olan Nihat Altınok, 27 Eylül 1943 yılında Bulgaristan’ın
Kırcaali vilayeti, Eğridere (Ardino) kazası, Durabeyler (Sinçets) köyünde
doğdu. Ötesini yazarın kendi ağzından dinleyelim:
“Ben, dünyaya
gözlerimi açtığımda, dört duvar arasını değil, tütün tarlasında ufku, ay ve
güneşi yan yana pırıldayan yıldızları, koşuşturan bulutları görmüşüm. Ne var ki
parmak kadarmışım, bundan adam olmaz, ölür bu, demişler. İkinci Dünya Savaşı,
kıtlık zamanı, her şeyi bana da pek yediremiyorlarmış hani. Çok iyi
hatırlıyorum; beş yaşındaydım, babam, ellerimi, kollarımı, bacaklarımı
yoklayarak, yahu çırpı gibi bu, nasıl yaşıyor, ölecek bu, dediğinde çok
korkmuştum. O günden sonra hep adam olmaya çalıştım.
Bizi yanlış
eğittiler; hep gâvurlarla korkuttular. Gâvur dedikleri, olsa olsa sünnetçilerdir,
diye düşünüyorduk. Yine de o yaşta, korkulardan korkmamayı öğrendim ben.
Sünnetçilerden kaçarken, koşmayı öğrendim. Daha sonraki atletizm hayatımda hep
sünnetçiden kaçarcasına koştum. Nitekim 1962 yılı Varna’da 200 m. koşuda Balkan
ikincisi oldum.
Şiir okumayı çok
seviyordum. Dördüncü sınıfın sonunda Eğridere kazası okullararası şiir
yarışmasında birinci olmuştum. Önümüzdeki ders yılı Cumhuriyet Birinciliği
yapılacaktı. Hocalarım beni favori gösteriyorlardı. Ancak ben yanlış yaptım.
Büyüdüğümü zannettim ve o şiiri okumak istemedim. Şu kadarını hatırlıyorum: “Partimiz
yarına yollar açıyor / Partimiz halk gibi yenilmez er.” Partiye kızmıştım.
Yalan söylüyor, bunca yıldır neden bizim köyün yolunu açmıyorlar, diye
düşünmüştüm. Şiiri değiştirmek istediğimi, Nazım Hikmet’in Salkım Söğüt’ünü
söylemek istediğimi belirttim. Kabul etmediler. Ben inat edince, sevgili
hocamdan ilk ve son tokadı yedim. Bana bir daha şiir okutamadılar. “Bırakın,
bundan adam olmaz,” dediler. O an hayatımda itiraz etmeyi öğrendim...
1957/58 ders
yılında, torpilliler çok fazla, orayı kazanamazsın, dedikleri Kırcaali Türk
Pedagoji Okulu giriş sınavlarını kazandım. Orada da başarılı bir öğrenciydim.
Lâkin ikinci yılın sonunda yaşamım birdenbire altüst oldu; resim dersi
hocalarından ateist Bonçev “natürmort” konusunu işlerken, Türk öğrencilere
teker teker “Tanrı var mıdır?” diye sormaya başladı. Kimseden ses çıkmazken,
sıra bana gelince, Allah’tan başka hiçbir Tanrı yoktur, dedim. Olanlar oldu.
Holigan damgası yedim, okuldan kovuldum, zar zor Razgrad Pedagojisine
yazılabildim. 1961/62 ders yılında Razgrat Pedagoji Okulundan mezun oldum. 10
Şubat 1963’te askere gittim. Başarılı bir eğitimden sonra askerlikte bana
hafiyelik teklif ettiler. “Olur, ancak bir şartım var; askerleri değil, sadece
subayları ihbar edeceğim” dedim. Beni kanala gönderdiler. Gece yarılarına kadar
su içinde aylarca çalıştırdılar. Burada zorlukları yenmeyi öğrendim ben...
Terhisten sonra
Fakrapınar (Çubrika) Ortaokulu’na Türkçe ve tarih öğretmeni olarak atandım.
1965’in ilk aylarında Sofya Radyosu’nun açtığı Türkçe spikerlik sınavlarını
birincilikle kazandım. Ne var ki, bu parti üyesi değil, bundan adam olmaz,
demişler gene. Benim yerime, berbat Türkçesiyle, hiç sınavlara girmeyen bir
parti üyesi yerleştirmişler. İşte o zaman totaliter rejime olan öfkemin nasıl
arttığını hissettim ve adaletsizliğe, ırkçılığa karşı, daha yaşanır bir
demokrasi için, sessizce, taktikçe savaşmayı öğrenecektim...
Mayıs 1965’te
evlendim. Aynı yıl Sofya Devlet Üniversitesi’nin Türkçe Bölümü’nü kazandım. Bir
ay sonra eşimin ısrarıyla Kırcaali Öğretmen Enstitüsü’nün Bulgarca ve Rusça
Bölümü’ne değiştim. 1968 yılında Enstitüden mezun oldum ve Ardino Lisesi’ne
Rusça öğretmeni tayin edildim. Başarılı bir öğretmen oldum. Yörenin örnek
öğretmeni seçildim. Ödüller aldım. Rusça ihtisas yapmak üzere San. Petersburg’a
gönderildim...
Haziran 1978’de
eşim ve çocuklarımla Türkiye Cumhuriyeti’ne göç ettim. 45 yıldır
İstanbul’dayım. 1979-1985 yılları arasında Sultanahmet Endüstri Meslek ve
Teknik Lisesi kadrolu öğretmeniyken, İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü asistanlarına
da ücretli Rusça dersler verdim. 1983/1984 T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
Profesyonel Ülkesel Tercüman Turist Rehberliği kurslarını üstün başarıyla
bitirdim. Turizm camiası ve devlet erkânında başarılı çalışmalarımız oldu.
Hatırı sayılır bir partinin çok değerli genel başkanı, partisine üye olmama
vesile oldu: “Nihat Bey, kendini Turizm Bakanlığına hazırla!” dedi. Ne var ki
altı ay sonra partinin genel başkanı değişti, yanlışlık olmuş dediler. Bir daha
partilerle ve siyasetle ilişkim olmadı. Yazın işlerine ağırlık verdim. Değişik
edebiyat dergilerindeki yazılarım ve 20 kadar kitabım ile ilgili yankıları bu
kitapta okuyabilirsiniz. Popüler bir yazar olduğum yazılsa da ünlü olamadım.
Şimdi ben emekliyim.
Özgürlüğün tadını çıkartıyorum. Hâlâ adam olmaya çalışsam da bir gün yağmurdan
sonraki toprak kokusuna katkıda bulunacağımdan kesinlikle eminim...”
NİHAT
ALTINOK
Göbek adı Nejat,
baba adı Behçet olan Nihat Altınok, 1943 yılında Bulgaristan’ın Kırcaali
vilayeti, Eğridere (Ardino) kazası, Durabeyler (Sinçets) köyünde doğmuştur. İlk
ve ortaokulu kendi köyünde bitirdikten sonra 1962 yılında Razgrad Pedagoji
Okulu’ndan mezun oldu. Askerlik görevinden sonra Kırcaali Öğretmen
Enstitüsü’nün Bulgarca-Rusça bölümünü 1968’de bitirdi. Aynı yıl Eğridere
Lisesi’ne Rusça öğretmeni olarak atandı.
11 yıllık
öğretmenliği esnasında Filibe (Plovdiv) Devlet Tiyatrosu’na bağlı Amatör
Tiyatro ve Rejisörlük kurslarını bitirmiş, Moskova A. S. Puşkin
Üniversitesi’nin açık öğretiminde okumuştur. 1974/75 ders yılında San
Petersburg Pedagoji Üniversitesi’nde Rusça ihtisas yapmıştır. Yazın hayatına
enstitünün birinci sınıfında, Bulgarca kompozisyon yarışmasında Bulgarlar
arasında birincilik ödülü almış olan yazısı “Yeni Hayat” gazetesinde
basıldıktan sonra başlamıştır. Aynı dönemde yerli ve merkezi gazetelerin Türkçe
sayfalarında yayınlanan öykü, mizahi hikâyeler, fıkra ve kıssadan hisseler,
ayrıca makale yazılarıyla Nejat Behçedov olarak adını duyurmuştur.
Haziran 1978’de göç
anlaşmasından yararlanarak eşi ve üç çocuğuyla birlikte İstanbul’a yerleşti.
“Yağmur Ticaret”, “Bumerang” gibi şirket ve acentelerde tercümanlık ve
çevirmenlik yaptı. Sinematek Derneği’ne Rusça ve Bulgarcadan film çevirileri
yaparak, ayrıca seslendirdi.
1980-1985 yılları
arasında Sultanahmet Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi kadrolu öğretmeniyken,
İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü asistanlarına da ücretli Rusça dersler
verdi. Bu bölüme “Türkmenlerde Almaşık Sistemi” kitabını Rusçadan Türkçeye
çevirdi.
Nihat Altınok,
1983-84 döneminde Turizm Bakanlığı’nın açtığı Profesyonel Ülkesel Turist
Rehberliği Kursu’nu üstün başarıyla bitirdi. 1985 yılında çok sevdiği öğretmenlik
mesleğinden istifa ederek, Dışişleri Bakanlığı’nın yazar ve gazeteci
konuklarına rehberlik ve tercümanlığa başladı. Aynı yıl ilk kitabı “Rumeli
Mizahı” basıldı. Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’la tanışarak, kendilerine resmi
tercümanlık yapmıştır. Uzun yıllar devlet yönetimine, Cumhurbaşkanları da
dâhil, önemli kişilere tercümanlık ve rehberlik yapmış, aranan bir profesyonel
ülkesel turist rehberi olmuştur. Aynı zamanda yaratıcılığına da devam etmiştir:
Yeni Batı Trakya
Dergisi, Göçmenler Gazetesi, Balkan Türklerinin Sesi, Balkanlarda Türk Kültürü,
Balkan Sentezi, Yaba Edebiyat, Berfin Bahar, Turizm Pres, Rumeli, Turizm
Habercisi, Balkan Günlüğü, Çağdaş Sanat, Ekin Sanat, Sarmal Çevrim ve
yurtdışında çıkan Gagaoğuz, Alev, Nöbet Tepe gibi dergi ve gazetelerde fıkra,
öykü, şiir ve makaleleri basılan, romanları tanıtılan Nihat Altınok, ayrıca
Tuna Dergisi Yönetim Kurulu üyesi olarak, 13 yıl bu derginin mizah sorumluluğunu
üstlenmiştir.
Nihat Altınok’un
“Ana” isimli öyküsü, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’nun
24.06.2019 gün ve 15 sayılı kararıyla ders kitabı olarak kabul edilen 6. Sınıf
Türkçe Ders Kitabı’nda yer almıştır.
Başlıca kitapları
şunlardır:
1. Rumeli Mizahı (mizahi hikâyeler ve
fıkralar), 1985
2. Dağ Çocuğu (minyatür hikâyeler, şiirler
ve fıkralar), 1992
3. Bahtiyar Zampara (fıkralar), 1996
4. Rusça-Türkçe Konuşma Kılavuzu, 1999
5. Gapçık Ağızlı (fıkralar), 2002
6. Aladağ’dan Çıktı Yola (roman), 2003
7. Av Mevsimi (kıssadan hisseler ve
fıkralar), 2004
8. Türkiye-Rusya Ekseninde (anı-gezi
romanı), 2005
9. Ufkun Zorlu Yolu (roman), 2008
10. Boş Gerçekler (kıssadan hisseler ve
fıkralar), 2010
11. Lâbirent Çığlıkları (öyküler), 2011
12. İdamlık Masum (roman), 2013
13. Turnalar ve Zurnalar (fıkralar ve
kıssadan hisseler), 2015
14. 1001 Fıkra, 2017
15. Gönül Sancısı (roman), 2018
16. Çocuk Fıkraları, 2020
17. Mahallenin Gururu (çocuk romanı), 2021
18. Şiir Gibi Atasözleri, 2022
19. Bastonlu Amca (köşede bucakta saklanmış
yazılar), 2023
20. Sevdim Sendeki
Seni (Gecikmiş Şiirler)
Nihat Altınok, TYS
(Türkiye Yazarlar Sendikası), FİJET (Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri
Federasyonu), TUREB (Türkiye Rehberler Birliği), TEÖD (Türkiye Emekli
Öğretmenler Derneği) gibi kuruluşların üyesidir.
Yazar, Rusça ve
Bulgarcadan Türkçeye, Türkçeden Rusça ve Bulgarcaya birçok tercüme ve çeviriler
de yapmıştır. Bilhassa dünyaca ünlü Grigoriy Petrov’un “Beyaz Zambaklar
Ülkesinde” kitabının Türkçeye çevirisi büyük ilgi görmüştür.
Nihat Altınok, tüm
kitaplarında insanlık hallerini irdeler. Hiciv ve mizah harmanıyla gelecek
nesillerin özgürlük ve adalet yoluna ışık tutar.
- Ürün Kodu: ISBN: 978-605-72742-4-3
- Stok Durumu: Stokta var
-
360,00₺